d. 1921 / ö.1967
şair, öğretmen
Yaşam Öyküsü
1921
yılında Çanakkale’nin Biga ilçesinde doğdu. 93 Harbi’nin (1877/1878 Osmanlı-Rus
Savaşı) kaybedilmesinden sonra Bulgaristan’ın Flibe ilçesinden Anadolu’ya göçen
ve kökleri Konya’ya dayanan bir aileye mensuptur. Babası İsa Gider dönemin
aydın din adamlarından I. Dünya Savaşı’nda Yemen, Süveyş, Filistin cephelerinde
savaşmış bir gazidir.
Yazar,
İlk ve orta öğrenimini Biga’da tamamladı (1938). Yüksek öğrenimine Balıkesir
Necatibey Eğitim Enstitüsü’nde başladı ancak Sosyalizm propagandası yaptıkları gerekçesiyle
bir grup arkadaşı ile birlikte son sınıftayken okuldan atıldı. Çok istediği
halde öğretmen olamayışı onda derin bir kalp kırıklığı yarattı. “İyi bir köy
öğretmeni olmak için can atıyordum. İdealin ne demek olduğunu burada öğrendim. Öğretmenlik!
Ne yüce duygudur o. Tatillerde köyüme geliyor, bütün günümü köyü ve köylüyü
tanımaya hasrediyordum. Zaten ben de onlardan bir parçaydım. Onların dertleri,
sevinçleri aynı zamanda benimdi de. Artık öğretmenlik mesleğinin tılsımlı
anahtarı elimdeydi: Köylüye kendini sevdirmek. Köylüye kendini sevdiren bir
Atatürk çocuğu, bir devrim neferi ödevinin yarısını yapmış sayılır (...)
Öğretmenlik aşkı ruhumu derinden kavramış, hiçbir işte tutunamıyorum. Şimdi
kendimi iyice şiire verdim.”[1] Bu talihsiz
olayın ardından Çanakkale Biga’ya dönmek zorunda kaldı. Uzunca bir süre iş
bulamadığı için geçim sıkıntısı çekti. Çeşitli meslek kuruluşlarında memur
olarak çalıştıysa da tam bir refaha ulaşamadıa. 1965 yılında büyük oğlu Müjdat Gider
’in hukuk eğitimi için ailecek İstanbul’a yerleştiler. Sirkeci’de bir kırtasiye
dükkanında çalıştı, yazmaya devam etti. 1967 yılında geçirdiği ani bir kalp
krizi sonucu aramızdan sessizce ayrıldı.
Edebi Şahsiyeti
Şiire
ve edebiyata yönelimi üniversite yıllarında Nazım Hikmeti okuyarak başlar. Okul
binasına giz li gizli sokulan Nazım şiirlerindeki dünya görüşünden etkilenir. Şairin
hem fiili hem fikri düzeyde Kurtuluş Savaşı’na destek verişi, Dr. Hikmet
Kıvılcımlı ile Donanma Davası’nda yargılanarak 15 yıl hapis cezasına
çarptırılması (1938), toprak mülkiyetinde yaşanan haksızlıkların tesiriyle
üniversite yıllarında Sosyalist düşünceye yaklaştı. Yurt sevgisi, ezilenlerin
hikayeleri, sorunları, köylülerin hayatları, isyanları ve aşkları üzerine
şiirler yazmaya başlar. Toplumsal duyarlılığın ağırlıklı olduğu bu ilk şiirler 1943
yılından itibaren Edebiyat Dünyası, Kaynak, Pazar Postası, Yeditepe, Yol,
Şairler Yaprağı gibi dergilerde yer aldı. Şiirleri, dönemin genel eğilimleri ölçüsünde
başarılı kabul edildi. “Bedri Gider,
ilerisi için ümit veren genç şairlerimizin öncülerindendir. Çünkü o, memleketi,
köyü, köylüyü çoğumuzdan daha iyi bilir. Gerçek memleket edebiyatı görerek,
bilerek, yaşayarak yapılandır. Başkası değil.”[2] Şiirde
insani durumları yalın ve düzeyli bir Türkçe ile aktardı.
Köy
enstitülerinden çıkan toplumcularla ilişkiye geçen yazar, Fakir Baykurt başta
olmak üzere İsmail Hakkı Tonguç'tan destek gördü. Bu ilişkileri sayesinde
İzmir'deki bir matbaa ilk şiir kitabı olan Memleket Rüzgârları’nı basmayı kabul
etti.
Yazın
faaliyetlerini ailesinden aldığı borçlarla kurduğu "Şavk" adlı
gazetede sürdürdü. Burada bazı kamu görevlilerinin yaptıkları hukuksuzlukları
deşifre etti, halkın günlük sıkıntılarının çözümleri üzerine yazılar kaleme aldı.
Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinin bölge temsilciliğini yaptığı sırada yaşadığı
yerle ilgili önemli haberlerin ulusal basında yer almasını sağladı. Şiirlerinin
yanı sıra çoğunluğu Biga coğrafyasını, tarihini, kültürünü konu alan günlük
yazıları ve köy öğretmenini anlattığı öyküleri Biga gazetelerinde yayımlandı.
1953
yılında Şinasi Saba ve hemşerisi Ahmet Köksal ile Atatürk Şiirleri Antolojisini
hazırladılar. İstanbul’a yerleştikten sonra, bir dönem Disk’in nüvesini
oluşturacak bir işçi dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı ve "Şoförün Sesi"
adlı bir derginin yayımlanmasına destek oldu. Birkaç ay bu dergide baş yazar
olarak çalıştı.
1967’de
Öğretmen arkadaşı Mehmet Cimi ile Sosyal Şiirler Antolojisi ile toplumcu şiirin
ülkemizdeki örneklerini bir araya getirdiler. Bu antolojide kendisine ait iki
şiire de yer verdi. Çocuklar için yazdığı şiirlerini “Levent Kedi” adlı
kitabında topladı. 1950 ve 1970 yılları arasında, iki şiirine Azerbaycan ve Bulgaristan'daki
ortaöğretim statüsündeki okullarda resmi müfredat dahilinde öğretici şiir
kategorisinde yer verildi. Torunları, Avukat
Saygın Bedri Gider; söz yazarı, müzisyen ve belgesel yönetmeni Mert Gider’dir. [3]
Adının, Biga’da bir sokağa verilmesi amacıyla 1975’te gazeteci-yazar Hallaçoğlu; 1987’de yazar, İbrahim Dizman, Gazeteci Celal İmren ve Öğretmen Güven Tanış tarafından düzenlenen kampanyalar basında ve kamuoyunda destek görüp olumlu sonuçlansa da hayata geçirilmemiştir.
ESERLERİ
Şiir: Memleket Rüzgârları (1948)
Antoloji: Atatürk İçin (Ahmet Köksal ve Şinasi Saba ile, 1953),
Sosyal Şiirler Antolojisi (Mehmet Cimi ile 1967)
Çocuk
şiirleri: Levent Kedi (1967)
[1]https://www.youtube.com/watch?v=VDoQ3Ba7URo,
BİGAM Biga Araştırmaları Merkezi, İbrahim
Dizman, erişim: 22 Ocak 2025
[2] https://www.youtube.com/watch?v=VDoQ3Ba7URo, BİGAM Biga Araştırmaları Merkezi, İbrahim Dizman, erişim: 22 Ocak 2025
[3] https://sayginbedrigider.blogspot.com/2014/07/sair-bedri-gider.html
erişim:22 Ocak 2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder